Toğrul Nərimanbəyovun "Şuşa" əsəri (təhlil)

08.05.2020 / Maraqlı məlumatlar
Toğrul Nərimanbəyovun "Şuşa" əsəri (təhlil)

Azerbaycanın Karabağ bölgesinde bulunan Şuşa kenti 8 mayıs 1992 yılında Rus-Ermeni güçleri tarafından işgal edildi. Sanatçı ayrıca böyle bir konuyu ele almakla memleketi olan Şuşayı çok özlediğini ve bu şehrin tarihi, kültürel zenginliyini göstermiştir.

Resmin konusunu şehir temalı açık bir dış mekan manzarası oluşturmaktadır. Eserin merkezinde Şuşada cami ve gelenksel Karabağ evleri ve başka mimari yapılar olan bir meydan tasvir edilmiştir. Ön planda geleneksel kıyafetli iki genç; sevdiyi kıza gül uzatan oğlan görmekteyiz. Kızın sağ eline bir kuş konmaktadır. Sağ tarafta oğlanın atı, sol tarafta at belinde oğlunu gezdiren baba, meydandan geçen deve kervanı, atlılar, özgürce dolaşan kedi, yukarı sağ ve sol tarafta müzisyenler, yukarı orta kısımda at belinde, elinde sazı, beyaz saçlı, sakallı Türk halk ozanı Dede Korkut figürleri yer almaktadır. Gökyüzünde sanki dans edercesine uçan, müzisyenleri alkışlayan, onlara çiçek atan melekler göze çarpmaktadır. Resimdeki nesnelerin hareketliliği çalışmaya coşkulu ve canlı bir görüntü katmıştır.

Bu çalışma, tuval üzerine yağlıboya tekniği ile yapılmıştır. Resim’de fırça darbeleri, dokunun yapısına uygun şekilde kullanılmıştır. Resmin genelinde baktığımızda soğuk renkler öne çıkmaktadır. Soğuk-sıcak ilişkisinin keskin bir şekilde vurgulandığı görülmektedir. Birbiri ile kaynaşan renkler güzel bir uyum içerisinde vurgulanmıştır. Resimde büyük parça renklere karşın küçük renk parçacıklarının kullanıldığını görmekteyiz. Gökyüzünde dalgalı bulutlar soğuk renk öğesine karşılık olarak, gökyüzüne serpiştirilen meleklerin, yerde gezinen insanların elbiselerindeki küçük sıcak renklerin dengeyi oluşturdukları görülür. Ayrıca ressam gökyüzünü hafif dalgalı hareketli, gökyüzü ve şehir siluetini de haraketli resmederek uyum oluşturduğu görülmektedir. Sanatçı, farklı bir atmosferi titiz bir işçilikle ortaya koymayı başarmış ve içindeki ruh halini tuvale aktarmıştır.

Eseri sanatın plastik öğelerine göre incelediğimizde, kompozisyonun farklı bir şekilde ortaya konduğunu fark etmekteyiz. Sanatçı, tabloda iki dünyanı resmetmiş gibidir. Gerçek dünya ve hayal dünyası olarak esere baktığımızda, gerçek dünyanı şehir, insanlar, hayvanlar ve mimari yapılar temasının, hayal dünyasını ise özgürlüğü simgeler nitelikte olan gökyüzünde uçan melekler temasının oluşturduğunu görmekteyiz. Tarihi yapıların silueti ve gökyüzünde uçan melekler masalvari bir görüntü oluşturmuştur.

Tarihi ve kültürel şehir temasının işlendiği bu resimde, şiirsel bir anlatım görülmektedir. Çalışma, şiirselliğinin yanı sıra müzikal bir ritim vurgusunun da izlerini taşımaktadır. Nerimanbeyov, ressamlığının yanı sıra aynı zamanda müzikal yeteneği ile de öne çıkan bir sanatçıydı. Mükemmel sesi olan opera sanatçısı gibi de ünlüydü. Ressam belli ki, bu müzikal yeteneğini resimle birleştirmeyi başarabilmiştir. O, “Karabağ, Şuşa” isimli eserinde, bize duygusal bir görüntü sunmasının yanı sıra, müzikal ve şiirsel bir havayı da soldurtmaktadır.

Tabloda siluetin egemen olduğu, duygusal, boyasal nitelikleri olan bir çalışma olduğu vurgulamaktadır. Eserde, şehir ve insan ilişkisi, Şuşa’yı tanıtan tarihi evler ve camii silueti, geneneksel kıyafetli insanlar, müzisyenler, müzik aletleri vb. çok çekici bir üslup ve renk cümbüşü içinde vurgulanması Azerbaycan halkının özellikle de, Şuşa kentinin tarihi ve kültürel zenginliyini ortaya koymuştur. Bunu yaparken de geleneksel renk uyumuna dikkat etmiştir.

Vaqif Muğallı

Azərbaycan Dövlət Rəsm Qalereyasının böyük elmi işçisi.